İç hastalıkları anabilim dalı vücutta bulunan tüm sistemleri ve medikal olarak sağaltılabilen tüm hastalıkları inceler. Alanında uzman hekimlerimiz birçok alt dalda hizmet vermektedir.
DERMATOLOJİ
Deri ve tüy kondüsyonu evcil dostlarımızda sağlık durumunun ilk göstergesidir. Mantar-maya enfeksiyonları, bakteri enfeksiyonları, uyuz, alerjiler, black skin (alopesia x) en sık karşılaşılan deri hastalıklarıdır. Ancak bazı durumlarda tüy ve deri sağlığı integumental sistemin dışında diğer organlar ve sistemler hakkında da bilgi verir. Detaylı bir muayene altta yatan sorunu bulmakta büyük fayda sağlar.
En belirgin semptomlar;
Tüy dökülmesi,
Matlaşma,
Kaşıntı,
Kızarıklık.
GASTROENTEROLOJİ
Sindirim sistemi dış ortamla iletişimi en yüksek olan sistemlerden biridir. Dolayısıyla gıda alerjileri, mide barsak enfeksiyonları, parvoviral enterit, karaciğer hastalıkları, salya gezi kist ve taşları evcil dostlarımızda sıklıkla görülmektedir. Hemogram, biyokimya ve hormon analizleri gibi kan tahlilleri, ultrason, röntgen, endoskopi ve kolonoskopi gibi yardımcı görüntüleme unsurları sindirim sistemi hastalıklarının değerlendirilmesinde önemli bir rol oynar.
En belirgin semptomlar;
Kusma,
İshal,
Kabızlık,
İştahsızlık,
Salya artışı,
Göz beyazlarında sararma.
HEMATOLOJİ
Tıpkı bizde olduğu gibi evcil dostlarımızda da vücut sıvılarının %60-70ini kan oluşturur. Aynı zamanda tüm organlar beslenmelerini kan yoluyla sağlar. Böbrek hastalıkları, dalak hastalıkları, kalp hastalıkları gibi diğer sistem hastalıklarının yanı sıra kan parazitleri, anemi, DIC gibi direkt olarak hematolojik sisteme ait bozukluklar da görülebilir. Hemogram, biyokimya, hormon analizleri, hızlı test kitleri hematolojik patolojileri teşhis etmekte kullanılır.
En belirgin semptomlar;
Halsizlik,
Çabuk yorulma,
İştahsızlık,
Anemi
KARDİYOLOJİ
Birçok türden ve ırktan canlıda kalp hastalıkları sanılanın aksine sıklıkla görünür.Bazı kalp hastalıkları sadece steteskop yardımıyla bile rutin muayenede fark edilebilir. Kalp röntgeni, kalp parametreleri ve kalp ultrasonu (EKO) kalp hastalıklarının teşhisinde başvurulan yöntemlerdir.
En belirgin semptomlar;
Çabuk yorulma,
Ağız açık nefes alma,
Horlama,
Öksürme,
Hapşırma.
NÖROLOJİ
Sinir sistemi vücudun en izole sistemidir. Ancak yine de hem iç hem de dış etkenler sebebiyle hastalıklar görülebilir. Beyin-beyincik tümörleri, beyin zarı enfeksiyonları, kedi coronavirus enfeksiyonları, köpek gençlik hastalığı, hidrosefali, epilepsi, şiringomiyeli (SM) en sık karşılaşılan nörolojik hastalıklardır. Nörolojik bozukluklarda fiziksel muayene çok önemlidir. Buna yardımcı olarak kan tahlilleri, MR-BT gibi görüntüleme yöntemleri, hızlı testler hastalıkların teşhis edilmesine yardımcı unsurlardır.
En belirgin semptomlar;
Yürüme bozuklukları,
Yalpalama,
Kendi etrafında dönme,
Epilepsi krizleri,
Havayı yalama,
Kulak kaşıma,
Kafayı sağa-sola yatık tutma,
Göz bebeği titremesi (nistagmus),
Geçici/kalıcı körlük,
Bilinçsiz bakma hali.
ONKOLOJİ
Tümörler vücuda dışardan girmez, aksine vücutta bulunan hücrelerin aşırı beslenmeleri ve kontrolsüz çoğalmaları sonucu oluşurlar. Her tümör kötü huylu olmasa bile tüm ölümlerin yaklaşık %30 unu kötü huylu tümörler oluşturur. Aşı yeri sarkomları, cilt kanseri, kemik kanseri, ağız içi tümörler, mide barsak tümörleri, meme kanseri, karaciğer böbrek tümörleri evcil dostlarımızda görülmektedir. Özellikle ileri yaşlı kısır olmayan dişi bireylerde meme tümörü sıklığı %60ın üzerindedir.
En belirgin semptomlar;
Deride ya da deri altında şişlik,
Halsizlik,
İştahsızlık,
Ağrı,
Kapanmayan yaralar.
ÜROLOJİ
Üriner sistemin en bilinen organları böbrekler, idrar kesesi ve idrar yoludur. İdrar yolu enfeksiyonları, sistit, mesane taşları, böbrek taşları, prostat hastalıkları evcil dostlarımızda sıklıkla görülür. Kan tahlilleri, idrar tahlili, mikroskobik analiz, ultrason, röntgen, üriner sistem hastalıkları tanı ve teşhisinde sıklıkla başvurulan unsurlardır. Özellikle kısır erkek kediler kedi üriner sendromundan (FLUTD – Feline lower urinary tract disease) sıklıkla muzdarip olurlar. Birçok durumda hasta sahibi evcil hayvanını ağrılı bir durumda gözlemler.
En belirgin semptomlar;
İdrar yapamama,
Sürekli kuma girip çıkma,
İnleme,
İdrarda kan görülmesi,
Kum kabı dışına idrar yapma,
Kesik kesik idrar yapma,
Karında şiddetli ağrı,
Kambur duruş,
İştahsızlık,
Kusma,
Dışkılamada zorlanma.
DOĞUM VE JİNEKOLOJİ
Kedi ve köpeklerde gebelik ortalama 57-62 gün sürmektedir. Bu süreçte annenin ve yavruların sağlığı mutlaka belirli aralıklarla kontrol edilmelidir. Özellikle 30. Günden sonra rutin ultrason muayeneleri programlanmalıdır. Doğum başladığında doğuma yardımcı olabilmek adına hasta sahipleri eğitilmeli ve hekimi ile yakinen iletişimde olmalıdır.
Gebelik dışında dişi genital sistem sağlığı ve hastalıkları da doğum ve jinekoloji alanına girmektedir. Dişi evcil hayvanlarda östrus siklusu (adet döngüsü) takip edilmelidir. Ortalama 8 aylıkken cinsel olgunluğa erişen evcil dostlarımızda senede birkaç kez regl görülür. Süreç hasta sahipleri ve hekimlerce takip edilmelidir. Çünkü bu süreçte genital sistem enfeksiyonlara oldukça açıktır. Özellikle rahim iltihaplanmaları, vaginal tümörler, mastit, meme tümörleri, yalancı gebelik en sık görülen jinekolojik hastalıklardandır. Kan tahlilleri, ultrason, röntgen, sitolojik inceleme ilgili hastalıkların teşhisinde kullanılan en önemli yardımcı unsurlardır.
En belirgin semptomlar;
Vaginal akıntı,
Karında ağrı ve şişlik,
Aşırı su içme,
İştahsızlık,
Halsizlik,
Genital bölgede şişlik ve kitleler,
Memeden sarı-yeşil sıvı gelmesi,
Meme dokusunda şişlik ve kitleler,
Meme dokusunda yaralar,
Yalancı gebelik durumunda bir eşyaya yavrusu gibi davranma.
CERRAHİ
Cerrahi alanı tıbbın oldukça geniş bir dalıdır. Veteriner cerrahi günümüzde en geniş sınırlarına ulaşmıştır ve sadece alanında uzman hekimlerce uygulanmalıdır. Yara tedavisinden kemik operasyonlarına, yabancı cisim çıkarmadan göz hastalıklarına birçok konu cerrahinin ilgi alanı içerisindedir.
Merkezimizde cerrahi konusunda uzmanlık eğitimini tamamlamış hekimlerimiz tarafından ortopedi, yumuşak doku, nöroşirurji operasyonları ve fizyoterapi uygulanmaktadır.
Yeni nesil anestezi cihazları ve anestezi protokolleri ile anestezi komplikasyonları en alt seviyeye indirilmiştir. Tüm operasyonlarda gaz anestezisi tercih edilmektedir.
ORTOPEDİ
Hareket ve iskelet sistemi hastalıkları ile ilgilenen ortopedi branşı aynı zamanda kırıklar, çıkıklar, yırtıklar, eklem hastalıkları gibi konularda yapılan müdahaleleri de kapsar. Bazen doğuştan gelen anomaliler, bazen de travma sonucu oluşan kırık ve çıkıklar ortopedik alanda değerlendirilir. Kırıklar, çıkıklar, kalça displazisi, diz kapağı çıkıkları (patellar luksasyon), en sık karşılaşılan ortopedik bozukluklardır. Özellikle British/scotish ırkı kedilerde kemik/kıkırdak bozuklukları, ufak ırk köpeklerde patellar luksasyon, büyük ırk köpeklerde kalça displazisi yaygındır.
En belirgin semptomlar;
Topallık,
Uzun kemiklerde şekil bozukluğu ve sertlikler,
Koşarken arka ayakları tavşan gibi aynı anda basma,
Merdiven inip çıkmakta zorlanma,
Kalça üzerine oturma,
Koşarken bir ayağı havada tutma ya da kaçırma,
Parmak ucuyla yürüme,
Yerden kalkışta zorlanma,
Bacaklarda içe/dışa eğrilik.
YUMUŞAK DOKU
İskelet sistemi dışında kalan diğer organların ve bölümlerin cerrahi olarak incelendiği alt birimdir. Ateşli silah yaralanmaları, kedi/köpek ısırıkları, motorlu taşıt kazaları, yüksekten düşmeler en sık karşılaşılan yumuşak doku zedelenme sebepleridir. Ayrıca dişi kısırlaştırma, mide barsak operasyonları, idrar kesesi operasyonları yumuşak doku operasyonlarıdır.
NÖROŞİRURJİ
Birçok sinir sistemi hastalığı cerrahi olarak tedavi edilebilir. Fıtıklar, şiringomiyeli (SM), hidrosefali, omurga kırıkları operatif endikasyona sahiptir.
FİZYOTERAPİ
Fizyoterapi bireylerin yaşam süreleri boyunca maksimum hareket kabiliyetlerini korumak, geliştirmek ve yeniden sağlamakla sorumlu bilim alanı olarak tanımlanmaktadır.
Hayvanlar Neden Fizyoterapiye İhtiyaç Duyarlar?
Hayvanlar da insanlarla aynı sebeplerden dolayı fizyoterapiye ihtiyaç duyarlar ve şu durumlarda fayda görürler:
Ağrıyı azaltmak,
Kas gücünü ve esnekliğini artırmak,
Kardiyovasküler formu artırmak,
Sakatlık ve hastalıklarda iyileşmeyi optimize etmek
Operasyon sonrası fonksiyonların geri kazanımını hızlandırmak,
Hatalı biyomekanikten kaynaklanan iskelet sistemi problemlerini yönetmek,
Atletik performansı artırmak,
Dejeneratif hastalık durumlarında fonksiyon bozukluklarını en aza indirgemek.
Hangi Hayvanlar Ve Durumlar Fizyoterapi Gerektirir?
Veteriner fizyoterapi pratiğinde en çok at ve köpek cinsleri görülmesine rağmen inek, koyun, keçi gibi ekonomik değer taşıyan hayvanlar, kedi, tavşan gbi evcil hayvanlar da fizyoterapiden fayda görürler.
Birçok sağlık durumunda fizyoterapi uygulamaları endikedir:
Akut ve kronik yumuşak doku yaralanmaları, kas, tendon, eklem kapsülü dahil,
Artrit,
Kalça çıkıkları (konservatif tedaviler),
Travma ve yara bakımı,
Spor-iş kazaları,
Ağrı yönetimi
GÖZ HASTALIKLARI
Birçok göz hastalığı benzer belirtilere sahip olmasına rağmen altta yatan patolojilerin oldukça geniş bir skalaya sahip olduğu unutulmamalıdır. Göz hastalıklarının büyük bir kısmı hasta sahiplerinin dikkati neticesinde erkenden fark edilebilir. Rutin göz temizleme evcil dostlarımızın göz sağlığı için oldukça önemlidir. Göz içi patolojilerde mutlaka hekime danışılmalıdır. Harder bezi prolapsusu (kiraz göz), entropiyon (kirpiklerin içe dönük olması), konjuktivit, kornea zedelenmeleri, katarakt, keratokonjuktivit sicca (KCS), üveit, göz içi yabancı cisimler en sık karşılaşılan göz hastalıklarındandır.
En belirgin semptomlar;
Gözde kızarıklık,
Akıntı,
Kornea üzerinde çizikler,
Gözde buğulanma,
Burun akıntısı,
Göz yüzeyinde pürüzlü görünüm.
KULAK HASTALIKLARI
Kulaklar birçok evcil dostumuzun en az kontrol edilen ama en sık hastalanan organlarındandır. Rutin kulak kontrolü oldukça önemlidir. Birçok kulak hastalığı hasta sahibinin dikkati neticesinde erkenden teşhis edilebilir. Bazı kulak hastalıkları sadece dış kulakla sınırlı kalırken bazı sorunlar kulak zarında hasara yol açıp orta ve iç kulağa ilerleyebilir. Kulak uyuzu, dış kulak enfeksiyonu, orta kulak iltihabı, otohematom en sık karşılaşılan kulak hastalıklarındandır.
En belirgin semptomlar;
Kafa sallama,
Kulak kaşıma,
Kulağı yere ya da etrafa sürtme,
Kulakta yoğun kötü koku,
Kafanın yana eğik durması,
Kendi etrafında dönme,
Kulak kepçesinde şişlik.
AĞIZ VE ÇENE CERRAHİSİ
Evcil dostlarımızda ağız sağlığı ve bakımı oldukça önemlidir. Tıpkı bizler gibi onlar da diş fırçalamaya ihtiyaç duyarlar, aksi takdirde çürükler, diş eti bozuklukları ve tartar şekillenebilir. Tartar, diş eti kanamaları, dişeti çekilmesi, oral tümörler, feline stomatit sendrom, oral papillom, çene kırığı, mandibula ayrılması, kongenital/travmatik damak yarığı, yumuşak damak sarkması en sık karşılaşılan ağız ve çene hastalıklarındandır.
En belirgin semptomlar;
Ağız kokusu,
Dişetinde kızarıklıklar,
Ağız yaraları,
Yanak ve dudakta kitleler,
Horlama,
Nefes alırken tıkanma.
GÖRÜNTÜLEME
Merkezimizde birçok yardımcı görüntüleme aracı kullanılmaktadır.
ULTRASONOGRAFİ (USG-EKO)
Ultrason grafisi yüksek frekanslı ses dalgaları yardımıyla vücuttaki doku ve organların görüntülenmesi işlemidir. Diğer birçok görüntüleme yönteminden farklı olarak ultrasonografide radyasyon yayan X ışınları kullanılmaz. Bu da zararsız bir işlem olması anlamına gelir.
Ultrason kullanım alanları;
Gebelikte yavruların durumu hakkında bilgi verir.
Rahim iltihabı vakalarında başvurulan kesin tanı yöntemidir.
Karaciğer böbrek gibi iç organların değerlendirilmesinde kilit unsurdur.
Mesane duvarı ve lümenini muayene ederek idrar yolu ve böbrek taşlarının teşhis edilmesine olanak sağlar.
Kalp büyümesi, kapakçık bozuklukları, kaçakların tespitinde kullanılır.
RADYOLOJİ
X ışınları yardımıyla doku ve organların görüntülenmesine röntgen adı verilir. Bu işlem radyasyon yayıcı bir işlemdir. Ancak özellikle ortopedik patolojilerin tespiti için kilit görüntüleme yöntemlerinden birisidir.
Röntgen kullanım alanları;
Ortopedik bozuklukların ve kırıkların teşhisi,
Kalça displazisi ölçümü,
Kalp büyüklüğü ölçümü,
Mesane ve böbrek taşlarının tespiti,
Akciğer sahası ve soluk borusu değerlendirilmesi.
ENDOSKOPİ/KOLONOSKOPİ
Endoskopi mideye gönderilen uzun bir kamera vasıtasıyla yemek borusu, mide ve bir kısım bağırsağın görüntülenmesi yöntemidir. Birçok durumda operasyon yerine endoskopi tercih edilmektedir.
Endoskopi/kolonoskopi kullanım alanları;
Ağız boşluğu, burun ya da mideden yabancı cisimlerin çıkarılması,
Kronik mide sorunlarında midenin görüntülenmesi,
Mide içeriğinin görüntülenmesi,
Kolon ve rektumun görüntülenmesi,
Kolon ve rektuma ait tümörlerin noninvaziv olarak uzaklaştırılması.